
Present Perfect Tense Konu Anlatımı
Present Perfect Tense’in Türkçede zaman olarak tam karşılığı yoktur. Bu nedenle bu zamanın anlamından çok nerede ve neden kullanıldığına dikkat etmemiz gerekiyor. Kullanım yerlerini tam olarak öğrenseniz bile bu zamanı doğru yerde kullanmanız biraz zaman alabilir.
Öncelikle gelin kalıp olarak nasıl kullanıldığına göz atalım sonrasında örneklerle açıklayalım.
have/has + Past Participle (Ved/V3)
LONG FORMS |
SHORT FORMS |
I have played |
I’ve played |
OLUMSUZ CÜMLELER
have/hasnot + Past Participle (Ved/V3)
LONG FORMS |
SHORT FORMS |
I have not played |
I haven’t played |
SORU CÜMLELERİ
Have/Has + Özne + Past Participle (Ved/V3) ?
YES/NO QUESTIONS |
SHORT ANSWERS |
Have I played? |
Yes, you have. / No, you haven’t. |
ÖRNEKLER :
- I have cleaned the table. (Masayı temizledim.)
Burada önemli olan masanın falanca tarafından temizlendiği değil, masanın şu anda temiz olduğu ve kullanıma hazır bulunduğudur.
- I have seen that movie twenty times. (Bu filmi yirmi kez seyrettim.)
- I think I have met him once before. (Sanırım onunla daha önce tanıştım.)
- There have been many earthquakes in California. (Kaliforniye'da bir çok deprem oldu.)
- Has there ever been a war in the United States? (Amerika'da hiç savaş oldu mu?)
- Yes, there has been a war in the United States. (Evet, Amerika'da bir savaş oldu.)
- People have traveled to the moon. (İnsanlar aya seyahat etti.)
- He has never traveled by train. (O trenle hiç seyahat etmedi.)
- Man has walked on the moon. (İnsan ayda yürüdü.)
- The rain hasn't stopped. (Yağmur durmadı.)
- I have had four quizes this semester. (Bu dönem dört tane quiz oldum.)
- I have had a cold for two weeks. (İki haftadır gribim.)
