
İş Hayatında Sıkça Kullanılan İngilizce Kelimeler ve Anlamları
Sosyal hayatta İngilizce kullanımı hemen her alanda karşımıza çıkıyor. Özellikle iş hayatının vazgeçilmezi haline gelen İngilizce, yabancı diller arasından tüm dünyada en çok kabul kullanılan dil! İster kamuda çalışıyor olun isterseniz özel sektörde, artık herkesin İngilizce bilmesi önemli bir gereklilik olmuş durumda.
Her gün karşınıza çıkan İş İngilizcesi kelimelerini bilmediğiniz takdirde iş hayatınız oldukça zorlayıcı olabilir. Bu durumda en can alıcı zamanlarda konuya uzak kalarak sorun yaşamanız kaçınılmaz olacaktır. Bu nedenle bu kelimeleri en kısa sürede öğrenmeye çalışarak kendinize kolaylık sağlayabilirsiniz.
Bu yazımızda iş hayatınızda sıkça karşılaşabileceğiniz bazı İngilizce kelimelerden bahsedeceğiz…
advise: öneride bulunmak
accept: kabul etmek
add: eklemek
advertisement: reklam
agenda: takvim
apology: özür
apply: başvurmak
approve: onaylamak
authorize: yetki vermek
budget: bütçe
buy: satın almak
bill: fatura
brand: marka
calculate: hesaplamak
cancel: iptal etmek
certification: ruhsat, belge
choose: seçmek
commission: komisyon, kurul
comparison: karşılaştırma
competition: rekabet
complain: şikayet
complete: tamamlamak
confirm: onaylama, doğrulama
convince: ikna etmek
customer: müşteri
date: tarih
deadline: son teslim tarihi
decision: karar
deliver: iletmek
decide: karar vermek
department: departman,
description: tanım
develop: geliştirmek
difference: fark
dismiss: işten çıkarmak
dispatch: sevk etmek
distribute: dağıtmak
education: eğitim
exchange: değiştirmek
experience: deneyim, tecrübe
explanation: açıklama
employ: işe almak
encourage: teşvik etmek
equipment: ekipman
facilities: olanaklar
feedback: geri dönüş
fix: onarmak, düzeltmek
fund: sermaye, kaynak
goal: hedef
growth: büyüme
hearing: duruşma
inform: bilgilendirmek
install: yüklemek
instructions: yönerge, talimat
inventory: demirbaş, mal, stok
invoice: fatura kesmek
improve: gelişmek, geliştirmek
increase: artış
industry: sektör, endüstri
join: katılmak
knowledge: bilgi
lend: kredi vermek
loss: zarar, kayıp
lower: düşürmek
manage: idare etmek, yönetmek
margin: maliyet, kar
mention: ima etmek, bahsetmek
mistake: hata, yanlış
notify: haberdar etmek, bildirmek
objective: hedef
occupation: meslek
offer: teklif
organize: organize etmek, düzenlemek, ayarlamak
output: üretim, ürün
opinion: düşünce, fikir
option: seçenek
order: emir
participate: katılmak
pay: ödemek
payment: ödeme
permission: müsaade, izin
position: konum
produce: üretmek
product: ürün
production: üretim
possibility: olasılık, ihtimal
prevent: engel olmak, önlemek
process: işlem
promise: taahhüt
promotion: terfi
provide: temin etmek, sağlamak
purchase: satın almak
quit: durdurmak
raise: arttırmak, artış, zam
remove: kaldırmak
reply: cevap vermek
report: rapor etmek, rapor vermek
receive: teslim almak
reduction: indirim, azaltma
refund: iade etmek, geri ödemek
refuse: reddetmek
remind: hatırlatmak
respond: cevap vermek
responsibility: sorumluluk
result: sonuç
rise: artış, yükselme
signature: imza
skills: beceriler
split: bölmek
structure: yapı
success: başarı
salary: maaş
schedule: çizelge, bilanço
send: göndermek
share: paylaşmak, hisse, pay
suggest: önermek
transport: taşımak
vision: vizyon
